Bazı kalıplaşmış cümleler vardır. "Sen değerlisin, sen değerinin farkında mısın? vs vs." Genellikle bu kalıplaşmış cümleleri söyleyen insanlar, yanında en değersiz hissettiğiniz insanlardır ki bu denklem pek değişmez. Çünkü insan birini ikna ederken ya da ikna olmayı beklerken genelde en hissedemediği noktayı dile getirir. Eğer birinin size değer verdiğini hissedemiyorsanız konuşma arasında mutlaka ona "senin için gerçekten değerli miyim?" diye sorarsınız. Bu soruya alacağınız onay cümleleri sizi kısa süreli tatmin edebilir ama gözden kaçan asıl nokta bu soruyu sorma ihtiyacı hissetmenizdir. Çünkü verilen değer hissettirilir ve siz bunu sorma gereği duymazsınız.
Değer kavramı illa ikinci bir şahısla ilgili değildir. Değer kavramı tamamen sizin öz benliğinizle ilgilidir.
Kişinin kendine verdiği değer belirli tecrübelerin süzgecinden geçmiş duyguların nihai sonucudur.Kendinin farkına varan insanın keskin çizgileri vardır. Evet bir anda sevebilir, sahiplenebilir. Karşısında aynı ışığı görmediğinde biraz incinebilir ama toparlanma hızı çok yüksektir. Sezen Aksu'nun bir şarkısında dediği gibi;
Giden gitmiştir zaten Kesemem kesemem yolunu Hani satın alınan sevgiye alıştırılmış Bir çocuğun her oyuncağa çabucak doyumu
Ben de yoluma giderim Ezdirmem kendimi Ama gezdirmem de gönlümü Gider acımı çekerim.
Bahsettiğim konunun özeti olarak bu mısraları kabul edebilirsiniz. Bir karar aldığınızda eğer önceliği kendi istedikleriniz belirliyorsa öz değerinizin farkındasınız demektir. Ama önceliğiniz karşınızda ki kişinin istedikleriyse durumu tam tersi olarak değerlendirebilirsiniz.
Öz değerinizi nasıl arttırabilirsiniz?
Bu konuda yapabileceğiniz tabi ki birçok şey var. Mesela;
Bir konu hakkında düşündüğünüz eylemi hemen gerçekleştirmeyin. Eylemin doğuracağı olumlu veya olumsuz sonuçların sizi ne kadar etkileyeceğini mutlaka hesaba katın.
Sizin mükemmel olarak gördüğünüz insanlarında mutlaka bir olumsuz yönleri olduğunu bilin. İnsanları gözünüzde gereksiz yere büyütmeyin.
Kendinize şefkat gösterin. Genellikle insanlar başkalarına yapamayacakları kadar sert eleştirileri kendilerine yapmakta sakınca görmezler.
Sizi sürekli eleştiren insanlardan mümkün olduğunca uzak durun. Kaliteli eleştiri ile aşağılama eleştirisi arasındaki nüansları yakalayın.
En önemlisi size vakit ayırmayı size lütuf olarak gören insanları hayatınızdan uzaklaştırın. Şu yukarıda yazdığım bir kaç değişikliği yapmaya başladığınızda kendinizi daha huzurlu ve mutlu hissedeceğinize yemin edebilirim ama siz denemeden bunu size ıspatlayamam. Size kendi oluşturduğum, ne zaman kendimi kötü hissetsem mutlaka bir yerlere karaladığım bir denklemden de bahsetmek istiyorum. Bu denklem beni ayağa kaldıran bir motivasyon aracı haline geldi.
|☘️|=🍀
Bu denklemi oluştururken gerçekten şansa çok ihtiyacım vardı. O nedenle yonca sembolü kullanmıştım. Kurduğum mantık şuydu;
Mutlak değer içerisine ne koyarsanız dışarıya pozitif olarak çıkar. O zaman ben kendime değer verdiğim sürece ve bunu mutlak hale getirdiğim sürece dışarıya yansıması pozitif olacaktı. Yani mutlak değer içerisine koyduğum yonca, 4 yapraklı yonca olarak çıktı ve ben bunu bu denklem üzerinden yürüttüğüm sürece hep pozitif olaylar yaşamaya başladım. Siz de artık denklemi biliyorsunuz. Umarım benim denklemin size içinizde ki değerli kişiyi getirir.